Haz
Haz, rutin içinde gerekliliği fark edilmese de, ruhsal canlılık için önemli bir yakıttır.
Son zamanlarda kendinizi canınız sıkılıyor, keyif almıyor gibi hissettiğiniz ve bu duruma bir anlam veremediğiniz oluyor mu? Oysa belki de her gün yoğun bir işiniz, evinize dair meşguliyetiniz ya da bütün gününüzü kaplayan bir dizi etkinlik içindesiniz. Bir yandan işlevsel hissederken diğer yandan bu keyifsizlik neden?
Erişkin bireyin yaşamında sorumlulukların kapladığı yer düşünüldüğünde, alışılagelmiş işler listesini uygun şekilde tamamlamak, evdeki işleri sonunda bitirmek ya da uzun zamandır üzerinde çalıştığınız ödevin referans sayfasına erişmiş olmak sizi iyi hissettirir. Ancak her gün görevlerimizi yerine getirip hayatımızı düzgün bir çizgide ilerletirken kendimize alan açmadığımızı fark edemeyebiliriz.
Bu da bize nedenini anlayamadığımız bir can sıkıntısı olarak geri döner. “Her şey yolunda aslında ama, nedense hiç keyfim yok” sözünü söylerken buluruz kendimizi.
Bu noktada hayatımızda bize keyif veren, kendimizi iyi hissettiren ilişkilere, etkinilklere, nesnelere ne kadar yer verdiğimizi araştırmak fikir verebilir. Keyifli vakit geçirdiğimizde, dinlendiğimizde, sevdiklerimizle buluştuğumuzda, güzel bir film izlediğimizde; kendimizi daha mutlu ve enerjik hissederiz. İşte bu iyilik hali tam da yapmamız gerekenler vagonunu ilerletmek için ihtiyacımız olandır. Yalnızca bize verilen hayatı yaşayıp, haz veren şeyleri geri planda bırakıyorsak bir süre sonra bize çalışma gücünü veren yakıtın tükendiğini görebiliriz.
Bu dengeyi korumaya özen göstermeye dair farkındalık tükenmişlik anlarında neyi değiştirebileceğimiz, neyin iyi gelebileceği halkında ipucu verebilir.
Bir diğer durumda hazzın yokluğunda hazza duyulan ihtiyaç inkar edilebilir ya da görmezden gelinebilir. Bu durumda yine benzer bir tükenmişlik noktasına varılması kaçınılmazdır. Uzun saatler çalışan, uzun süre diyet yapan, yıl içinde tatil arası vermeyen kişiler bu durumla karşı karşıya kalabilirler. Elbette burada temel hazzın çalışmaktan alındığı durumlar istisnadır.
