Bana Göre

Bana Göre - Uzm. Psk. Bilge Akarslan

Meselenin büyüklüğünü kişinin subjektif deneyimi belirler.

Karışılaşılan deneyimin kişinin benliği üstünde ne kadar zorlayıcı olacağı, kişinin benlik gücü, konuya ilişkin geçmiş deneyimleri ve meseleye özgü baş etme kapasitesi tarafından belirlenir. Bir durumla ilgili üzücü olmadığı veya önemli olmadığı yargısına kişisel bakış açısıyla varılamaz; meselenin kişinin ruhsallığında kapladığı yere göre karar verilir.

Kimi insan için sıradan duyulan bir sorun bir diğeri için çok yıkıcı olabiliyorken; kimi insan için zorlayıcı olan deneyim bir başkası için rahatlıkla tolere edilebilir bir deneyim olarak yaşanabilir.

Bazen, tesadüfi olarak, kişinin yaşamında karşılaştığı deneyimler bu kapasiteyi belirler. Örneğin yaşamında çatışma ve kayıpla sık karşılaşmış kişilerin baş etme kapasiteleri daha gelişmiş olabilir. Yine de bu, kimi çatışma ve kayıpların bu kapasiteyi zorlamayacağı anlamına gelmez.

Anlamlı olan, her zorluğun kişinin geçmişi, benlik gücü ve baş etme kapasiteleri hesaba katılarak ele alınmasıdır.

Bunların yanında durumun niteliğinin yanı sıra kişinin duruma atfettiği anlam da belirleyici olur. Zorluk, çatışma ve kayba dair yaşantılar her ruhsallıkta aynı etkiyi yaratmaz. Meselenin fark edilmeden atlatıldığı da olur, kişinin tün dünyasını alt üst ettiği de.

Psikoterapide kişi ve mesele özelinde yapılan çalışmada, salt danışanın subjektif deneyimi ele alındığından, zor duygu daha net görülür ve daha iyi kapsanır. Dış dünyada karşılık bulamayan anlaşılma ihtiyacı, danışanın çizdiği resim netleştirilerek seans odasında karşılık bulur.